22 Aralık 2013 Pazar

Buse'nin odasına black out(karanlık) perde seçimi


Merhaba,

Bu postta Buse'nin odası için aldığım perdeden bahsedeceğim.

Normalde oda mobilyasına uygun olarak aşağıdaki fotoğrafta bulunan beyaz tül perde ve krem rengi güneşlik perdesini kullanıyordum.




   Fakat gün geçtikçe Buse'nin uykuya girmesinde zorlanması ve karanlık ortamda daha rahat uyuduğunu farketmem üzere bir arayışa girmiş bulundum. Bir arkadaşımdan duyduğum black out perdelerin uygun olacağını düşündüm ve perdeciye daldım. Ürünleri inceledim. Black out denilen perdeler 3 katmandan oluşuyor ve çeşitli renkleri var. Ürünün alt ve üst katmanı seçeceğiniz renkte ara katmanında ise siyah rengi bulunuyor. Dolayısıyla seçeceğiniz renk sizin tercihinize kalmış. Ben gül kurusu tonlarını tercih ettim ve aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü üzere yaptırdım. Beyaz tercihim olacaktı ama perdeci beyaz rengin gri tonları gösterebileceğini ve koyu tonların daha karanlık yapacağını belirtmesine rağmen gene pembe tonlarından vazgeçemedim!


   Yukarıdaki fotoğraf gündüz vakti ışık açıkken aşağıdaki fotoğraf ise aynı zamanda ışığı kapattığımda çekildi.(İlk fotoğraflarda aynı zamanda çekildi) Dolayısıyla görüldüğü üzere epey karanlık etkisi oldu.


Dolayısıyla artık daha rahat ve mışıl mışıl uyuması için gerekli ortamı sağladık bakalım umarım faydalı olur.

15 Aralık 2013 Pazar

9 Ay Kontrolü


Bu ay kontrolümüz vardı ve zıpladık gittik.

Boy ve kilomuz persentile eğrisinde uygun seviyelerde görünüyor :)

Yemek olarak aynı şekilde devam ediyorum. (Kahvaltı,1 öğün yemek,1 öğün meyve,yoğurt) ve haftada 2 balık. Bir gün kırmızı et bir gün beyaz et eklemeye devam ediyoruz sebze yemeklerine. Sebze olarak mevsim sebzelerinden haşlayıp içerisine başka kapta koyduğum eti koyup biraz çekiyorum ve öğün tüketimine hazır hale geliyor. Meyve ise çok ekşi sevmediğinden kokteyl modunda ortaya karışık birşeyler veriyorum.

Demir damlası sabah 4 akşam 4 olarak devam ediyor.

Ayakkabı konusuna değindi doktorumuz. 4 önemli faktör belirtti bize:
1) Ayakkabı tabanı yumuşak olacak
2) Ayağına uygun büyüklükte olacak
3)Ortopedik olmasına gerek olmadığı (Ciddi ayak bozukluklarında önerdiklerini belirtti )
4)Tabanının kaydırmaması gerektiği.

Şimdilik Buse'nin ayak numarasına uygun bebek ayakkabılarını kullanıyorum kullanamaz duruma geldiğinde ise yukarıda belirttiğim özelliklerde bir ürün alacağım.

Menenjit aşısından bahsetti doktorumuz. 9.cu ay sonrası isteğe bağlı yaptırabilirsiniz dozları var diye belirtti. Önümüzdeki aylarda yaptırmayı planlıyorum.

Zaman geçiyor çok çabuk.

1 yaş doğum günü yaklaşıyor ve ben halen kararsızım neler yapacağım konusunda :(


Bu aralar ...


Bazen hobi bazen kitap takılırdım önceden.

Son zamanlarda kitaba pek vakit ayıramadığımı fark edince hemen merak ettiğim kitapları temin ettim ve okumaya başladım.

İlki:



Ayşe Kulin'in tarzını seviyorum. Bu kitabı boğazımda yumrular oluşa oluşa okudum. Çok duygusal ve etkileyici bir roman. Kitap sonunda gözümden bir kaç damla yaş gelmiş olabilir!


İkinci:



Pucca'nın 3.cü kitabı olan 'Allah beni böyle yaratmış': İlkini okurken kıkır kıkır gülüyordum bir hevesle ikincisine daldım ama belaltı sözcük fazla olduğundan soğudum ve uzun bir süre ele almadım. Derken üçüncü ve dördüncüyede kavuştum. Biraz eğlenmek için elime aldım ama açıkcası pişman oldum :( Bu kitap direk belaltı jargonuna dayanıyor. Eğlendiğim yerleri de oldu ama açıkcası bu kadar küfürü yakıştıramıyorum bayanlara. Kitap bitti ama nasıl bitti :S Dördüncüyü de almış oldum umarım biraz daha düzgündür içeriği :(


2 Kasım 2013 Cumartesi

İyiki varsınız!


Bu kelimeyi duyunca çok kişi gelir insanın aklına öyle değil mi?

İlkokul arkadaşı, lise arkadaşı, voleybol arkadaşı, tiyatro arkadaşı, gezi arkadaşı,iş arkadaşı vs vs..

Bir de benim gibi çok okul değiştirdiyseniz bu sayı uzadıkça uzar.

Yolda yürürken teallam ben bunu bi yerden tanıyorum der fakat nerden olduğunu konduramazsınız belli bir süre sonra.

Avm'de , Kemeraltı'nda yada sahilde keyif turu atarken karşılaşırsınız.

Belki de hergün karşılaşırsınız ama sizin için anlam ifade etmezler sadece arkadaş kelimesini doldururlar. Hatta bazıları o kelimeye bile nail olamazlar sıradandırlar.

Ama bazıları vardır ki aranızda kilometreler olsa da her zaman nefeslerini ensenizde hissettirirler ve iyiki varlar dersiniz :) İşte bugün o arkadaşlarımın kulaklarını çınlatmak için yazıyorum bu yazıyı. Sizler iyiki varsınız hayatımızda. Şuan bu yazıyı okuduğunuzu da ip takibi yaparak biliyorum desem de inanmayın :P Sizlerle iyiki tanışımışız iyiki varsınız ailecek sizleri çok seviyoruz ve kocaman öpücüklerimizi yolluyoruz.

26 Ekim 2013 Cumartesi

Sevgiyi yayıyoruz :)


Bu arada bir momiji çılgınlığı aldı başını gidiyor.

Nedir bu momiji?

Momiji: Altlarında mesaj konulan bir hediyelik bebek türüdür.

İsminden her ne kadar uzakdoğu sinyali verse de aslında bir İngiliz firmasıdır.

Ürünler ortalama 7-8 cm çapında olup el boyamasıdır ve oyuncak değildir. Tamamen koleksiyon ürünleridir.

Momijiler morhipo.com,enmoda.com,beymen.com,bywonderland.com gibi internet sitelerinde satılmaktadır. Bu şatışı öncü olarak geliştiren bywonderland firması her ay düzenli olarak momijisevgiyay etiketleri ile yarışma düzenleyerek momijiseverlerin gönlünü fethetmeye devam etmektedir. İnstagramda pek cici fotoğraflar var ilginiz varsa bir bakın derim.

Gelelim görsellere:

Sipariş edilen ürün bir kutu içerisinde muhafazalanmış olarak geliyor.

  

Kutu içerisinden ürünümüz çıkıyor:



ve çeşitli fotoğraflar çekiliyor :) Aşağıdaki fotoğrafı ben çektim.


Sizde kendinize bir momiji almak isterseniz bywonderland'a uğrayabilirsiniz.

Sevgiyle kalın ;)

17 Ekim 2013 Perşembe

Butik sabun da yaptım sırada ne var??


     Hep görürdüm bu sabunları yapanları ve merak ederdim derken bir baktım bende yapmışım :)

    Bir de bunların kokulu taş versiyonları var da ona da girmiyeyim diyorum artık :P    


   Yaptıklarımı da minik paketlere koydum.





   Bazılarını da hasır sepetlere koydum ve hediye olarak gönderdim .

Psikiyatrik Takıntılar ile Tasarlanan Cici Bici Kolyeler



    IG (Instagram) sıkı kullanan biriyimdir. Günün her vakti bir bakmışlığım bir timeline kontrol etmişliğim bulunur. Genellikle ilgimi çeken konu yada kişileri takip edip fikirler ediniyorum. Bunların arasında tanıdıklarım olduğu kadar hiç tanımadığım ve IG vasıtasıyla tanıştığım insanlar da oluyor. Çok cici arkadaşlarım oldu kullanmaya başlayalı. Tabii bunun yanı sıra davet gönderen abuk subuk reklamlar, boş profiller, çocuk malzemesi satıp kendini takip ettirmeye çalışanlar, sırf kendi takipçi sayısı artsın diye davet yollayıp bir süre sonra takibi bırakanlar olmuyor değil. Böyle profilleri en baştan kabul etmiyorum. Neticede hesabımda görmek istemediğim şeylere, kişilere yer yok yada yorum yazmalarına izin yok ;) Bazıları var ki beni gülmekten koparıyor gönderdiği davetle. Neyse ekran görüntüleri bende mevcut burada kimseyi rencide etmeyeyim :) Biz yolumuza sevgi dolu kişilerle devam ediyoruz.

     Lafı oldukça gevelemişim neticeye gelelim efendim. Psikiyatrik takıntılar IG'dan bir arkadaşımın sayfasında keşfettim ve takip etmeye başladım. Aklıma bir fişek çakarak blog sahibesi Özlem hanım ile irtibata geçerek bana özel bir kolye tasarlamasını rica ettim. Ve tataaaaaaaaaaaam aşağıdaki kolye ortaya çıktı. Özlem hanım benden daha güzel çekmiş fotoğrafı direk onu kullandım :) Bayıldım bayıldımmmmm. Beni tanıyanlar simgeleri anlamışlardır zaten. 




        Derken ikinci bir kolye geçti aklımdan ve sağolsun Özlem hanım talebimi kırmayıp hemen onu da tasarladı. 


     
     Kişiye özel el yapımı eşyalara merakınız varsa ve değer veriyorsanız Özlem hanımın bloğuna bir zıplayın derim. Sevgiyle kalın :D

Peçete dekupajı ve süslenen yeni kavanozlar



      Bu kavanozları boyayalı epey zaman olmasına rağmen yayınlamayı atlamışım :)

Kendilerini herzaman olduğu gibi birilerine hediye ettim iyi günlerde kullanmaları dileğiyle.

Fil kurbikler yerine ulaşmış :)


Aslında dar alanda kısa paslaşmalardı bu dönem yaptıklarım.

Kısa vakitde çok iş yetiştirmeye çalıştım.

Sevdiğim arkadaşlarıma paketler yolladım küçük notlarla.

Onları bir güzel süsledim ve hatıralar koydum sevgimle yolladım.

Bu paketlerden birinin içerisini ise farklı sevgiciklerle doldurdum.

Bunlardan biriside aşağıdaki kurabiyeler oldu.

Kurabiyeyi yapıp üzerlerini şeker hamuruyla kapladım ve marzipanlarla şekillendirdim.




Yaparken ne kadar keyifliydi yerken de umarım keyif almıştır gönderdiğim canım dostum :)

Kuyruklarına da kupatlarla minik mavi kalpler yapıp poşetleri kurdelerle fiyonkladım.

Ahh vaktim olaydı daha neler yapardım =)

Ve kutu içinde gitmek üzere son bakışları :


15 Eylül 2013 Pazar

Dışarıya çıkarken alınacaklar listesi uzamaya başladı =)




     Ek gıdaya geçince malum hazırlıklar artıyor. Mümkün olduğu kadar doğal beslenmesi için mevsim sebze ve meyvelerini tercih ediyorum.

     Evde yoğurt mayalamak çok kolay aslında. Sütü kaynatın ve soğurken parmağınızı içerisinde 10sn tutabildiğiniz zaman tahta kaşıkla bir kaşık yoğurdu soğumakta olan (ılık kıvamda) süte karıştırıp tencerenin ağzının sıkı sıkı kapatıp etrafımı sarmalayıp bir yere koymak ve beklemek gerekiyor. Fakat ben çalıştığım için vakit benim için nakit ve dolayısıyla beni en az meşgul edecek cihazları kullanmaya gayret ediyorum.


     Yukarıdaki yoğurt yapma makinesini aldım. 2 tane 1 lt'lik kabı var. Duyduğum kadarıyla tüm yoğurt yapma makinelerinin mantığı aynı. Bu makine ile süzme yoğurt da yapabiliyorsunuz. Bir de mini 6'lı kapları var. Cocugunuza bu kaplarda da mayalayabilirsiniz tabi bu kapları tefalshop gibi bir yerden temin etmek gerekiyor. Ben yoğurt mayalamak işini şu şekilde yapıyorum. Tam yağlı UHT (uzun ömürlü süt) alıyorum ve tava yoğurdu kıvamında bir yoğurt ile mayalıyorum. 1 kap için 1lt süte tepeleme bir çorba kaşığı yoğurt koyup iyice homonize olana kadar karıştırıyorum ve makineyi de 11 saate kuruyorum. (min 10,max 12 saate kurabiliyoruz.) Bence bir tekno tasarım için oldukça iyi. En azından her yaptığımda süt kesilirmi korkusu olmadan işime devam ediyorum. Bu arada aaaaa sen günlük süt almıyormusun? (cani anne!) yada dışardan taze süt bulamıyormusun(pis anne!) cümlelerini kulak ardı ediyorum. Ben ne yiyorsam ufaklık da onu yesin ki hassas bir bünye olmasın en azından benim fikrim bu ;) Bu arada bu işlemi 1 kap için yapıp bitmesine yakın ikinci kaba uyguluyorum böylece evde sürekli bir yoğurt döngüsü devam ediyor . İlk resimde paylaştığım kavonozun ilkinde bu yoğurttan var sadece.


       İkinci kavonozda ise: küçük bir tencerede haşladığım yeşim üzüm,mor üzüm, muz,elma var. Bunları 10dk kadar haşlayıp mikserden geçirdim. Üzüm olduğu için tamamen sıvı olana kadar çektim. (Malum çekirdek olayı)

     Üçüncü kavonoz: Bunun içerisine kibrit kutusu yarısı büyüklüğünde kırmızı et(kıyma), birkaç parça brokoli, bir küçük havuç, ufak bir dilim domates(çok koyunca pişiksel sorunlar oluşuyor),ve az biraz piriç ekleyip minik tencerede kaynattım. Bitince süzgeçten geçirdim ve karışıma 3 yemek laşığı süzdüğüm karışımın suyundan ilave ederek taneleri kalacak şekilde (yani çorba olana kadar değil çatalla ezmiş gibi) rondoda çektim. 

Peki sıralaması nasıl oldu derseniz;
     İlk öğüne devam sütü ile başladık, öğlen yoğurt, öğleden sonra sebze karışımı ve bir sonraki öğünde meyve kokteyli. Bu arada hepsini yiyecek diye bir beklenti oluşmasın kimsede. Bir kaşık yese kar gözüyle bakıyoruz malum hepimiz anneyiz =) Ha hiç istemeyebilir de kesinlikle zorlamak yok! Zevk onun zevki siz ona ayak uyduracaksınız ;) İştahla kalın sevgiler :D

8 Eylül 2013 Pazar

Çok vaktim vardı da bir temizlik postu atayım dedim =)


Ufaklık büyüyor ve her yeniliği bizi farkı düşünmeye ve hareket etmeye sevk ediyor.

Bu sıralar emekleme ve sürünme dönemindeyiz.

Söz konusu yerde geçince temizlik konusunda titizleniyor insan.

Beni tanıyanlar nekadar hassas ve dikkatli olduğu bilirler.

Fakat evi ne kadar temiz tutuyorum desemde her yerden saç kıl tüy çıkıyor!

Böyle olunca da benim tüylerim diken diken oluyor!

Bir gün siliyorum ertesi gün bakıyorum saç!

Bir gün siliyorum ertesi gün bakıyorum halı havı!

Derken her gün ev siler süpürür oldum :(

Böyle olunca da çokça zaman harcıyorum.

Bebek dönemi gereği her bulduğunu ağzına götürüyor ve bu bahsettiğim edilgenlerden biri oluncada benim gözlerim pörtlüyor!

Derken aşağıdaki resimde bulunan ürün dikkatimi çekti ve aldım. Eve gelip bir süpürge sonrası denedim.





Valla haldır haldır viledi sıkmaya boşuna uğraşmışım onca zaman! Pedallı sistemi ile şipşak suyu skıyor.
Yanlız bir dezavantajı var minik aralar (mesela halı ile duvar arası) mesafelerde başarılı değil. Yüzeyi geniş olduğundan hızlı temizlik sağlıyor. Pedallı sistem ve içerisinde özel su fışkırmasını önleyen bir sistem var ve bununla dışarı su damlamıyor bile. Koltuk altını silmeyi denedim, kıvrıldığı için başarılı oldu ama yükseklik önemli mevzu.yani çok kısa alanda kafasını sokamaz. Benim amacım sık temizlik yaptığım için geniş alanları şipşak temizlemekti ve başarılı oldu. Minik alanlarda yine standart viledamla yolculuğuma devam edeceğim.


Ha bir de viledanın bir ürünü daha var dikkatimi çeken onu da planıma alabilirim :)

O da aşağıdaki video'da mevcut:




19 Ağustos 2013 Pazartesi

Philips AVENT Kombine Buharlı Pişirici ve Blender Kullanımı ve Katı Gıdaya Geçiş Dönemi


     Çok sevdiğim bir arkadaşım ki kendisi mutlaka şuan bu satırları okuyordur bana bebeğinde kullandığı bu cici ürünü katı gıdaya geçiş döneminde kullanmam üzerine verdi.

      Katı gıdaya geçişte doktorumuz öncelikle pirinç unlu muhallebi denememizi ve 3 gün uygulamamızı söyledi. İkinci üç günlük periyotta kabak haşladım ve haşladığım kabağın pişirdiğim suyundan ilave ederk zeytinyağı ekleyip çatal ile ezdim ve öyle verdim. İlk 3'er günlük periyotların amacı bebeğin gıda alerjisi var mı yok mu onu tespit etmek. Sonraki 3 gün kabak+havuç, bir sonraki kabak+havuç+patates şeklinde devam ediyor. Denenen her sebze yada meyve cepte kalıyor. İstediğimiz zaman verebiliriz anlamına geliyor. Öncelikle meyve vermiyoruz çünkü tatlıyı yediğinde birçok bebek sebzeyi istemiyormus eee onlar da haklılar :D Şuan mevsim sebzelerine devam ediyorum ve sırayla neler varsa deneyeceğim.


      Canım dostumun gönderdiği bu ürün tek bir kap ile hem haşlıyor hemde püre haline kadar(isterseniz püre olmadan kesebilirsiniz) getiriyor. Cihaza kestiğimiz sebzeleri koyup belirtilen butonu sola çevirerek  pişirme süresinde pişiriyoruz ve bip sesi geldiğinde üstteki hazneyi ters çevirip bu sefer butonu sağa çevirerek istediğimiz kıvama gelene kadar robottan çekiyoruz. İleride yeme güçlüğü yaşamaması için ben taneli bırakıyorum(sanki çatalla ezilmiş gibi). Ve soğuduğunda biraz zeytinyağı ilave ederek bebeğime yediriyorum. Parçaları çok kolay çıktığından temizliği de oldukça kolay. Çalışan bir anne olarak bu ürünü çok sevdim. Benim gibi ocakta unutkanlığınız varsa bu ürünü değerlendirebilirsiniz.

   


Hangi mama sandalyesini almalı?



   İlk etapta basit bir mama sandalyesi işimi görür zaten çocuk az büyüsün oturmak istemez düşüncesinde olarak ikeadan bu mama sandalyesini aldım. Busecik şuan oturuyor ve mama sandalyesinde vakit geçirmeye başladı. Ek gıda denemesinde verdiğimiz besini alışması için sandalyesinde veriyoruz. Buraya kadar herşey güzel fakat kızımın emsallerine göre daha tombik olması ile bu sandalyeyi çok uzun süre kullanamayacağımı anladım :( 


İkea'nın bu modelin 3 parçası bulunuyor.



     Destek minderi ilk oturma aşamalarında hakikaten oldukça başarılı. Hatta bahçemizde bulunan salıncağa koyarken de bu minderi kullanıyorum.

      Neyse gel gelelim esas konuya.  İleride de kullanabilmesi amacıyla Chicco Polly mama sandalyesini almaya karar verdik. Ben Joie ve Polly arasında kaldım. Joie Chicco'a rakip olarak çıkarmış hemen hemen özellikleri aynı fakat polly daha fazla yatabiliyor.Koltuk yüksekliği ayarlanabiliyor. Üzerindeki kılıfın temizliği kolay,önündeki tabla kolayca çıkarılıp takılıyor. Birden fazla tablasının olması bebeğinize yemek yedirirken yaşadığınız güçlük karşısında yedek tepsi olarak yardımınıza koşuyor ve cici figür alternatifi. 




Özellikleri:
  • Dolgu malzemeli kılıf ve ön tepsisini kolayca çıkarabiliyorsunuz, bu sayede Polly yüksekliği ayarlanabilen ve her masaya adapte edilebilen bir sandalyeye dönüşüyor.
  • Oturma yerindeki kılıf, bebeğinizin başını yaslayacağı iki kat malzeme ile doldurulmuş olup son derece kavrayıcı ve yumuşak bir yapıda. 

  • Hitap Ettiği Yaş Aralığı: 6 Ay ve üzeri.




  • Teknik Özellikler:
  • Kılıfın içi dolgulu malzeme ile doldurulmuştur, saran bir yapıya sahip.
  • Yüksekliği ayarlanabilen ayak dayama bölümü ve bebeğin aşağı kaymasını engelleyen desteği ile kullanımı çok rahattır.
  • Üç ayrı pozisyonda ayarlanabilen sırt dayama bölümü mevcut.
  • Oturma yeri ise yedi farklı pozisyonda ayarlanabiliyor. 

    Garanti Süresi :2 Yıl 

    Markanın Ait Olduğu Ülke: İtalya 




  • Kullanan arkadaşlarım üründen oldukça memnunlar umarım bizde bu üründen memnun kalırız.

    LinkWithin

    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...