14 Ekim 2016 Cuma

Evimizin yeni üyesi

Uzun zamandır evde bir  kedi olmasını düşünüyordum. Fakat bu isteğim evde çocuk ve bakıcı olduğu sürece hep erteleniyordu. Aslında sorun çocuk değil bakıcıydı. Kadın evde başka bir canlı istemiyordu derken günümüze kadar geldik ve kızım kreşe başladı. Bu arada fikir halen aklımda fakat cesaret edemiyordum. (Cesarete ne gerek varmış sa!) Derken birgün işyerinden bir arkadaşım bir aileden kedi sahiplendiğini ve iki yavrularının daha olduğu belirtti. Fotoğraflarına bakmak istedim umutsuzca. Hepsi birbirinden minnak ve tatlı kediciklerdi. "Keşke" diye geçirdim içimden.  Akşam da eşimle paylaştım "keşke" mi . Konuşurken neden olmasın diye düşünerek arkadaşıma ulaşıp sordum ailenin halen kedileri sahiplendirmek isteyip istemediği. Kendisi de sağolsun aracı olarak kedilerin sahibine iletti. Veee bu fikir aile tarafından kabul edilince 2 gün müddet istedim kediciği almak için. Malum evimizin yeni bireyi için hazırlık yapmamız lazımdı. Ama zaten daha önceden kediciği sahiplenmek isteyen bir aile onun için nerdeyse tüm malzemeleri almış ve aileye iade etmiş derken bizde süreç hızlandı ve kediciğimizi almak üzere buluştuk. İlk buluşmamızda sessiz sakin ve mülayim tavırları sergiledi kızım. Eve gidene kadar arabada miyavlayınc korktum açıkcası "Ya hep böyle miyavlarsa" diye. Eve girdiğimizde kızım karşıladı bizi ve namı değer Pekmez'i evde bıraktığımızda öncelikle evi tanımak için gezindi. Tuvaletini ve mama kaplarını ayarlayıp müsait olan odamızda ona uygun bir yer planladık. Aldığımızda 3.5 aylıktı ve epey minnaktı. 1.5 ay içerisinde veterinerimize gerekli aşılarını yaptırdık ve şuan da 2-3 ayda bir iç ve dış parazit aşılarını yaptırmaya devam ediyoruz. Evdeki ahali bayılıyor kendisine 😻 o da bizi pek sevdi. "Kedi herkesi sever ama en çok birini sever" demişti kediyi sahiplendiğim Funda hanım. Ve öylede oldu.  Pekmez beni seçti :) Benim dibimden ayrılmıyor. Kendini sevdirmek için kucağıma çıkıyor, mırrrrlanıyor ve uyuduğum zaman yanımda uygun bir yere geçip uyuyor. Biz ona çok alıştık. Sanırım o da bize çok alıştı. Dışarı çıkıp eve geldiğimizde bizi özlediğini ifade eden  ayaklarımıza dolanıyor ve kendini sevdiriyor. Bu dünyada başka canlılara da yardımcı olmak ve onlarla yaşamak çok güzel bir duygu. Eğer sizlerde düşünüyorsanız bu hayalinizi ötelemeyin ve biran önce adım atın derim. Ayrıca bakımında inanın ki çok büyük bir zorluk yok. Kapalı bir tuvaleti oluyor ve içerisine kristal kum koyuyorsunuz. Bu kristal kumdani büyük tuvaletini minik kürek yardımıyla tuvalete döküp sifonla gönderebilirsiniz. Mama ve su kabını da ara ara kontrol edip tazeledikçe size sevmek ve onunla oyun oynamak dışında birsey kalmıyor. Tabii veteriner kontrollerini onun sağlığı için aksatmamak lazım. Ama görüldüğü üzere hiçbir zorluğu yok. Hayali olanların çok düşünmemesi dileğiyle :)

6 Şubat 2016 Cumartesi

Kendi çikolatanı kendin yap😊

Geçen gün gıda çarşısına uğramamla başladı hobilerime geri dönme kararım.
Gıda çarşısında Barmar isimli pastane ürünlerini satan dükkanı keşfetmemle başladı.
Öncelikli olarak şeker hamuru, merdane, kuvertür çikolata ve silikon kalıp almakla başladım. Ayrıca doğum günü içşn Buse ye pepe temalı ürünleri de buradan çok uyguna temin ettim. Gelelelim kendi yaptığımız çikolataya;

Malzemelerimiz: silikon kalıp,küvertür çikolata,fındık ve benmari için kap


Kuvertür çikolatalarımızı bıçakla parçalara ayırıp benmari usulü eritmek üzere cam kaba koyup ocağın altını açıyoruz ve kısa sürede çikolata eriyor .


Eriyen çikolata 5-10dk soğumaya bekletiliyor.


Kapların yarısına kadar çikolata döküp fındık koyuyoruz tam ortasına sonra tekrar üzerini çikolata ile kaplıyoruz .



Nihai durumdaki kalıplarımızı buzdolabına koyuyoruz donmaları için. 1-2 saat sonra çikolatamız yenmek üzere hazır☺


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...